16 Şubat 2014 Pazar

İnsanlık Tarihinin İlk Otomobil Yolculuğu





O yaz günü iki çocuğunu da alıp otomobil tarihinde ilk defa uzun yol yapacak olan Bertha Benz’in iki hedefi vardı:95 kilometre uzakta yaşayan annesini ziyaret etmek ve dünyayı değiştireceğine inandığı şeyle tüm halkın dikkatini çekerek eşinin icadını tanıtmak.

Yolculuklarına sabahın erken saatlerinde başlamaları gerekiyordu zira Carl otomobili kullanmasına karşı çıkıyordu öte yandan otomobil çok yavaştı ve 95 km’lik yolu güneş batmadan bitirmeleri gerekiyordu bunun için her dakika çok değerliydi.



Yanına iki oğlunu da alan Bertha otomobili evden birkaç sokak öteye ittikten sonra çalıştırdı.Motor dakikada ancak 350 devir yapabiliyordu bu yolculuğun yavaş ve at arabaları için açılmış yollarda basit makaslı süspansiyonlarla ilerlemekte epey konforsuz olacağının habercisiydi.

Otomobil 22 km boyunca sorunsuz işledikten sonra motorundan dumanlar çıkarmaya başladı.Bu otomobilin su soğutmalı olmasına rağmen radyatörü olmamasından kaynaklanıyordu.Motor bir su kütlesinin içinde bulunuyordu ve motor çok ısındığında su buharlaşıp bitiyor,Bertha’nın neredeyse her 20 km’de bir derelerden yada çeşmelerden su tedarik etmesi gerekiyordu.


Yakıt ise başlı başına bir sorundu,Carl otomobili üretirken aşırı ısınma ve ateşleme sorunlarından kaçınmak için petrol bazlı aşırı uçucu solvent madde (ligroin) kullanmıştı ancak sorun şuydu ki;ligroin bulmak günümüzde benzin bulmak kadar kolay değildi ve sadece bazı eczanelerde eser miktarda ligroin’e ulaşılabiliniyordu.Bu yüzden Bertha’nın yol üstündeki her şehir ve kasabada durup yakıt araması gerekiyordu.
Gereken tüm ikmalleri yapan Bertha yola devam etti ve bir süre sonra otomobil aniden durdu.Bunun bir açıklaması yoktu hem yakıt vardı hem de su yeterliydi,işte o anda ilk motorun çokta komplike olmayan yapısının yardımı ve garajda eşine yardım ederken öğrendiği bilgilerle bikaç yeri kontrol ettikten sonra sorunu yakıt borusunda buldu,tıkalıydı.Pratik zekası yüksek olan Bertha şapkasından çıkardığı iğneyle tıkanıklığı giderdi.


Geride kalan sorunlar bir yana Bertha’nın çözemeyeceği sorunlarda vardı bunların başında otomobilin iki vitesli olması geliyordu.Viteslerin yetersizliğinden dik yokuşlarda bir oğlunu direksiyona geçirerek diğer oğlunu da alıp otomobili itmesi gerekiyordu.Öte yandan o yokuşların inişleri ayrı sıkıntıydı çünkü fren sistemi deri kaplanmış pedaldan ibaretti yokuş aşağı inerken şiddetli fren yapması gerekiyor buda deri frenleri aşındırıp deliyordu.Bertha çareyi uğradıkları şehirde bir ayakkabı tamircisine fren pedallarını tekrar deri kaplatarak çözdü.

Annesinin yaşadığı şehir (Pforzheim) görüş alanına girmeye başlamıştı.Sonunda derin bir nefes alarak rahatlamıştı ki otomobilden aniden feci bir ses geldi.Motor gücünü arka lastiklere aktaran yay teli kopmuştu ve gergin telin iki ucunu kavuşturup birleştirmek mümkün değildi.Bunun üzerine Bertha jartiyerinin lastiğini yedek yay teli olarak uydurdu ve işe yaradı.


Ancak erken çıkmasına rağmen tüm bu sorunlar çok zaman öldürmesine neden olmuştu ve hava kararmıştı,tek sorun otomobilde de yolda da ışık yoktu.Geceyi orda geçirmeye karar vermişlerdi ki etraf aydınlandı,Bertha’nın geçtiği şehirlerdeki insanlar Pforzheim’a telgraf çekip Bertha’nın geliceğini söylemişlerdi.Bunun üzerine halk Bertha ve iki oğlunu karşılamak için yola çıkmış ve tam bu noktada ilaç gibi yetişmişlerdi.


Bertha sonraki günlerde annesini çevre kasabalara götürdü.”atsız araba” haberi salgın gibi yayılıyor,duyanlar Bertha’nın ve otomobilin hikayesini dinlemek ve incelemek için oraya akın ediyordu.Reklam başarılı olmuştu.
Bu müthiş yolculuk Carl Benz için harika bir reklam olmuştu zira otomobil Bertha’nın geçtiği tüm şehirlerde merak uyandırmış ve ciddi ilgi çekmişti.

Ancak en önemlisi bu macerada arabanın yaşattığı sorunlardan ders alan Carl sorunları ve sorunlara neden olan eksiklikleri gidererek Benz Victoria ve  Benz Velo modellerini üretti.Her otomobilde hatalarını görmeyi bilip düzelten Carl gün geçtikçe çok daha kaliteli ve uzun ömürlü otomobilller üretmeye başlamıştı.1895 yılına geldiğinde yılda 130’dan fazla araç satıyordu.

kemal GÜLGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder